Alaca Camii'nde 27 yıl sonra ilk ezan

Hasan Nâzır Ağa tarafından Bosna Hersek'in Foča kentinde yaptırılıp 1549 yılında ibadete açılan, 27 yıl önce Sırp saldırganlar tarafından temellerine kadar yıkılan Aladža (Alaca) Cami (Hasan Nazır Camisi olarak da…

Yerel Gerçek

Hasan Nâzır Ağa tarafından Bosna Hersek'in Foča kentinde yaptırılıp 1549 yılında ibadete açılan, 27 yıl önce Sırp saldırganlar tarafından temellerine kadar yıkılan Aladža (Alaca) Cami (Hasan Nazır Camisi olarak da bilinir) 27 yıl sonra tekrar ibadete açıldı. Ćehotina (Çehotina) nehrinin kıyısında inşa edilen caminin mimarının Mimar Sinan'ın öğrencilerinden Ramazan Ağa olduğu Evliya Çelebi tarafından yazılmaktadır.

13.55 x 13.65 m ölçülerinde tek kubbeli bir cami olmasına karşın Bosna'daki en önemli Osmanlı eserleri arasındaki yapı, güzelliği ve ince işçilikleri ile Bosna'nın incisi olarak da adlandırılacak denli özel bir camiydi. Minber, mihrap ve sağ tarafta yer alan dört mermer direk üzerindeki müezzin mahfili mermer işçiliğinin zarif birer örneğiydi. Orta büyüklükte bir yapı olmasına rağmen son cemaat duvarı üzerinde ve içeride bulunan ince kalem işleriyle ünlüydü. Caminin asıl şöhretini meydana getiren bu rûmî ve hatâyî kalem işleri, 1908’de Avusturyalılar tarafından tamir edilirken bozulmuş olmalarına rağmen hususiyetlerini muhafaza etmekteydiler. Bu nakışlar son cemaat duvarını tamamen kaplamakta, cümle kapısının söve, kemer, kemer aynası ve üçgenleri ile mahfil kemerleri, pencere kemer ve aynaları, mihrap ve duvarlarda bol miktarda bulunmaktaydılar. Son cemaat duvarında Evliya Çelebi’nin 1074 (1663-64) tarihli iki satır hâtıra yazısı ve “müezzin Evliya” imzası durmaktaydı.

Sonra o kirli savaşta tüm güzellikler gibi Aladža (Alaca) Cami de bir hedef haline geldi. 1992 yılında Sırp Saldırganlar camiyi son taşına kadar yıktılar, taşların büyük bölümünü Ćehotina ırmağına attılar. Unesco dünya kültür mirası listesinde yer alan yapı tamamen yok edildi. Bosna Herek'in kültürel zenginliğinin en önemli göstergelerinden bir olan Alaca Cami'nin yeniden inşasının büyük bir sembolik değeri de vardı.

TC Vakıflar Genel Müdürlüğü ile Bosna Hersek İslam Birliği Vakıflar Müdürlüğü'nün imzaladığı protokol ile yeniden inşasına 30 Mayıs 2014 tarihinde başlanan camide her şeyin orijinaline uygun yapılmasına büyük önem verildi. Bu amaç doğrultusunda 1540'larda caminin inşasında kullanılan taş ocağı tekrar açıldı. Nehirden çıkarılan ve bahçede kalan taşlardan uygun olanlar inşa sırasında tekrar kullanıldılar. Onarım sırasında 470 yıl önceki geleneksel yapım tekniği ile cami, şadırvan ve türbe tekrar inşa edildi.

Alaca Camisi'nin 10 binden fazla Bosnalı'nın katıldığı açılış töreni Kur'an-ı Kerim okunması ile başladı. Bosna Hersekli ilahi sanatçılarının ilahiler okuduğu törende, açılış konuşmalarının ardından Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Burhan İşliyen dua etti. Çift müezzin tarafından "mukabele ezanı" okundu. 4 Mayıs 1549 tarihinde ibadete açılan caminin 470 yıl sonra aynı gün açılması da günün bir başka özelliğiydi.

Açılış kurdelesinin kesilmesinin ardından caminin kapısını, 1992'de yıkılan caminin minaresinin düştüğü evde yaşayan ve oğullarını şehit veren aile anahtarla açtı. Camiye giren cemaat, öğle namazını kıldı.

Açılış törenine Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Konsey Üyesi Šefik Džaferović , Bosna Hersek Halklar Meclisi Başkanı Bakir Izetbegović, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy'un Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Serdar Çam, Bosna Hersek Bakanlar Konseyi Başkanı Denis Zivizdić, TİKA Başkan Vekili Serkan Kayalar, Bosna Hersek İslam Birliği Başkanı Husein Kavazović, Türkiye'nin Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç, ABD'nin Saraybosna Büyükelçisi Eric Nelson ve Foça Belediye Başkanı Radisav Mašić Bosna Hersek Vakıflar Direktörü Senaid Zajimović ve Adnan Ertem katıldı.

Vakıflar Genel müdürü Adnan Ertem açılış konuşmasında "Ne kadar başarılı bir çalışma olursa olsun, bugün ancak fotoğraflarda kalmış o eskimiş, eskidiği için kirlenmiş kapıyı geri getiremeyeceğiz. Duvarlarına serpiştirdiğimiz orijinal taşların hikayesi bizi daha çok heyecanlandıracak. Parmaklarımızla işaret edip, işte bu orijinal taşıydı diyerek duygulanacağız. Birebir aynısını duvarlarına yeniden yazsak bile hiçbiri Evliya Çelebi'nin kendi el yazısı olmayacak. Yani biz hiçbir zaman Alaca Camisi'ndeki o eski ruhu, havayı ve nefesi yakalayamayacağız. Ama bir şey inanıyorum ki hepimizi mutlu edecektir. "

Kültür Bakanı Ersoy da "Alaca Camisi'ne adını veren eşsiz kalem işi tezyinatı da tamamlanmak üzere. Aynı şekilde, bu esere ait ve başka yapılardan kalma nitelikli taşların alanda sergilenmesini içeren çevre düzenlemesi de artık tamamlanıyor. Bu çalışmalar ve ihtiyaç dahilinde gerçekleştirilecek yeni proje ve yatırımlar, gönül coğrafyamız olan bu topraklarla bağımızı daima ayakta tutacak, ortak değerlerimizi ve tarihimizi yaşatmaya devam edecektir." diye konuştu.