AB'de sınır ordusu çatlağı

Brüksel'in yasa dışı göçü azaltmak için 2020'ye kadar 10 bin kişilik sınır polis gücü kurma hedefi, bazı üye devletler tarafından sorgulanıyor.

Yerel Gerçek

BRÜKSEL (AA) YUSUF HATİP Avrupa Birliğinin (AB) iki yılda 10 bin kişilik sınır polis gücü kurma hedefinin uygulanabilirliği tartışmaya yol açtı.

AB Komisyonu Başkanı JeanClaude Junckerin, her yıl düzenlenen Birliğin Durumu konuşmasında, AB sınırlarında 2020ye kadar ek 10 bin muhafızın görevlendirileceğini duyurmasıyla üye devletlerden konuya ilişkin çeşitli tepkiler gelmeye başladı.

Birliğin dönem başkanlığını yürüten Avusturya İçişleri Bakanı Herbert Kickl, dün Brükselde gazetecilere yaptığı açıklamada, AB Komisyonunun 2020'ye kadar belirli sayıda güvenlik gücünü sınırlara yerleştirme hedefini tutarlılık sınırını aşan bir düşünce olarak nitelendirdi.

Şu anda buna alternatif bir anlaşma zemini arıyoruz. diyen Kickl, şayet bu polis gücü oluşturulamazsa kağıt üzerindeki 10 bin ifadesinin bir anlam taşımayacağı değerlendirmesinde bulundu.

Kickl, ABnin göçmenlere karşı kuracağı polis gücü sayısının kademeli olarak artırılması gerektiğini belirterek, 2020ye kadar kaç kişilik bir polis gücü kurabileceğimizi tartışmalıyız. dedi.

Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer de Junckerin açıkladığı iki yıllık süreyi gerçekçi bulmayarak, Ütopik sözlerden kaçınmamız lazım. ifadelerini kullandı

Önce yol ve altyapı

Bazı AB üyesi devletler ise Brükselin göçmen akınını azaltmak için kuracağı gelmeyin ordusundan rahatsızlık duyuyor.

Sınır ordusuna eleştiri yönelten ülkelerden Polonya, bu tarz adımlar yerine bütçenin, yol ve diğer altyapı projelerine harcanması gerektiğini savunuyor.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, Çek mevkidaşı Andrej Babis ile Varşovada düzenlediği ortak basın toplantısında, Sınır polisine harcanacak paranın yapısal fonlara, yola ya da tren yoluna ayrılacak bütçede kesinti anlamına geleceğinden endişe ediyoruz. demişti.

Çek mevkidaşının da kendisiyle aynı fikirde olduğunu belirten Morawiecki, Biz de önünde sonunda Batı Avrupanın sahip olduğu hayat standardını yakalamak istiyoruz. ifadelerini kullanmıştı.

Egemenliğin ihlali eleştirisi

ABnin mülteci akınından etkilenen ülkeleri İtalya, Yunanistan ve İspanya ise kendi sınırlarına konuşlandırılacak güvenlik güçlerinin egemenliklerinin ihlali anlamına gelebileceğini öne sürüyor.

Geçen aylarda Romanın Parisi, göçmenleri gizlice taşıyıp sınırın İtalya tarafında bırakmakla suçlaması gibi sıkça rastlanan örnekler, aslında ABnin gelen göçmenler konusunda yük paylaşımı yapmaktansa, sınırlarını güçlendirerek kolayı tercih ettiğini ortaya koyuyor.

Türkiye ile yapılan göçmen mutabakatıyla özellikle Ege ve Yunanistan üzerinden Avrupaya gelen göçmen sayısında ciddi bir azalma sağlansa da Kuzey Afrika rotasından gelen göçmenler, Brükselin gündemini hala meşgul ediyor.