Kimileri "seçimi kazanabilmek için herşey mübahdır" desdurunu ilke edinmiş durumda.
Siyasiler hedefleri doğrultusunda zaman zaman sert ifadeler kullandılar ancak hiçbir zaman halkın içindeyken üstelik haksız yere hakaret diline başvurmamıştılar.
Tekrarlanan İstanbul seçimleri bazı siyasilerin sinirlerini iyice gerdi. Geçtiğimiz günlerde ziyaret ettiği bir esnafı aşağılayarak tokatlayan bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı şimdi de yetkisi olmadığı halde VİP salonuna giriş yapmak isterken Ordu Vali'sinin emri ile alınmaması sonucu yine sinirlerine hakim olamadı.
Sadece Fox Tv'nin haber çekimi yaptığı olayda bir İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan kişi VİP salonundan içeri alınmadığı için; bir ilde devleti temsil eden en yetkili yönetim görevlisi olan Vali'ye hakaret etti. Kendisini en çok beğenen hatta öven televizyon haber sunucusu olan Fatih Portakal tarafından dahi ikinci kez eleştirilmesine sebep olan olayda Başkan Adayı, Vali'ye "İT" dedi.
Fox Haber'in elindeki hakaret görüntülerini yayınlamaması ancak haberi detayı ile birlikte vermesi ayrı bir dikkat çeken konu oldu. Acaba Cumhur İttifakı'nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olan Binali Yıldırım böyle bir hakarette bulunmuş olsaydı, aynı kanal haberi yine gizlermiydi? diye düşünmeden edemiyoruz.
23 Haziran seçimi yaklaştıkça özellikle adaylardan birinin sinir katsayısının bir ilde devleti temsil eden en yetkili kişiye hakaret edecek boyutlara ulaşmasının altında acaba anket sonuçlarında kendisinin bu seçimi farklı bir şekilde kaybedeceğini görmesi mi var...
Millet İttifakı'nın küçük ortağının bir yetkilisi de kalkmış hayalini bile kuramayacağı Marmaray'a laf ediyor. Neymiş alınan yedek vagonların rayları Marmaray'ın ray hattına uymamış da dopalarda bekletilmek zorunda kalmış. Büyük projelere imza atan kişiler, bu kadar basit hata yapabilirler mi diye önce daha dikkatli bir şekilde düşünmeniz lazım. Bu saçma sapan eleştiriye Ulaştırma Bakanlığı hemen cevap verdi: "Alınan 54 setin 43'ü hergün hizmet veriyor. Diğerleri de hizmet vermek için talebin artmasını bekliyor. Asla uyuşmazlık gibi bir durum sözkonusu değildir."
Yapılan hizmetleri anlamakta dahi zorluk çekenler, eleştiride bulunabilmeyi bile beceremiyorlar...
İşi ehline teslim etmek en doğrusu olacak...