sağ sabit BOLUKBASI

İSTANBUL'UN 'YEREL GERÇEK' HABERLERİ

  • Dolar 32.584
  • Euro 34.9919
  • GR ALTIN 2424.2
  • ÇEYREK 3991.7

  • 20 Ekim 2018, Cumartesi 2:00
Selahattin BÖLÜKBAŞI

Selahattin BÖLÜKBAŞI

12 EYLÜL DARBESİNDE YAŞANANLAR

Merhaba değerli okurlarımız... 
12 Eylül darbesi sırasında neredeydik ve neler yaşadık...

Ülkemizde gerçekleşen en son askeri darbe 12 Eylül 1980 yılındaydı. Bu darbe sonrası 650 binden fazla kişi gözaltına alındı. 1 Milyon 683 bin kişi fişlendi. 210 Bin dava açıldı ve bu davalarda 230 bin kişi yargılandı. 517 Kişiye idam cezası verildi. Bunlardan 50’si infaz edildi, 30 kişi mülteci olarak yurt dışına gitti. 300 Kişi şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Ayrıca 171 kişinin işkenceden öldüğü belgelendi.


Darbeyi yaşamayanlar için en kısa yoldan 12 Eylül’ü böyle anlatabiliriz. O dönemi yaşayan herkesin kendisine göre bir anısı vardır mutlaka. Ben o sırada 11 yaşında, Sefaköy’de yatılı bir talebe pansiyonundaydım. Sabah namazına kalktığımızda yurdun o dönem müdürü olan Adil Erdoğan bize ülkemizde ihtilal olduğunu, komutanların ülke yönetimini ele aldığını anlatmıştı. Yurt talebeleri hem ortaokul ve liseye gidiyor hem de Kur’an-ı Kerim, ilmihal ve arapça öğreniyordu. İhtilal ile birlikte yurtta din derslerinin okutulması yasaklanmıştı. Gizli gizli okumaya çalışıyorduk. Ülke çapında dini derslerin okutulduğu anlaşılan yurtlar kapatılıyordu. Biz de yurdumuz kapanmasın diye diye gizli gizli öğrenmeye çalışıyorduk İlahi kelimetullah olan Kur’an-ı Kerim’i. 


Yurdun girişinde misafirlerin ağırlandığı nöbetçi odamız vardı. O gün ben nöbetçiydim. 1 Kamyon dolusu asker yurda giriş yapmaları için benden acilen kapıyı açmamı istemişti. Ben kapıyı açmadan önce bu gibi bir durum için tedbir aldığımız alarm düğmemiz vardı; ona bastım ve herkesi dini kitapları kaldırmaları için uyarmış oldum. Askerler hızlı bir şekilde hatta postallarını bile çıkartmadan tertemiz yurdumuzun halılarına basarak dershanelerde dini kitap aradı. Bulamayınca da geldikleri gibi gittiler. 


12 Eylül süreci sonrası demokrasiye yeniden dönüşte Turguz Özal gibi bir vatan sevdalısı geldiği için ülkemiz yaralarını sarmaya başlamıştı. Darbeci başı Kenan Evren yıllar sonra verdiği bir beyanatta Özal’ın namaz kıldığından haberim yoktu. Eğer bilseydim onun başbakan olmasına karşı çıkardım demişti. Memleket için değerli işler yapmaya çalışan bu vatan evladı da ölüm nedeni anlaşılamadan vefat etti. Tıpkı Adnan Menderes gibi. Tıpkı IMF ve Amerika’dan kurtalamazsak asla gerçek demokrasiyi ülkemizde yaşayamayız diyen Adnan Kahveci’nin şüpheli trafik kazası gibi.


15 Temmuz darbe girişimini de yaşayan biri olarak olayları daha iyi anlayabiliyorum. Darbeyi yapanların ve yaptıranların birinci derdi bizleri dinimizden, kitabımızdan, birliğimizden uzaklaştırmak. 15 Temmuz’daki kalkışma gerçekleşseydi ülkemizde ne bir Kur’an Kursu kalırdı ne de İmam Hatip okulu. Bu yüzden milletimiz göğsünü tanklara siper etti, yüzlerce şehit ve binlerce yaralı vererek bu kalkışmanın gerçekleşmesine karşı çıktı.                  

Allah'a emanet olun..


MAKALEYE YORUM YAZIN

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.


yukarı çık